Müzik… Hayatın vazgeçilmezlerinden biri. En basit tanımıyla, ‘Duygu ve düşünceleri sesle anlatma sanatı’! Peki, bu kadarla mı sınırlı müziğin insan yaşamındaki anlamı ve dünya genelindeki gücü? Tabii ki hayır.
Kimine göre ‘Fakir insanın cenneti’… Kimine göre ‘Ruhun gıdası’. Dahası… Sıralamakla bitmez. ‘Her derdin devası’ gibi görülen müzik hakkında çok şey söylenmiş, müziğe çok anlam yüklenmiş tarih boyu.
Misal… ‘En tehlikeli hayvanı bile durduracak güçte’ görülüp sakinleştirici yönü vurgulanan müzik için ‘Müziğin olduğu yerde, kötülük barınmaz’ demiş Cervantes. Ünlü filozof Konfüçyüs işi daha da ileri taşıyarak ‘Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün’ yorumunu getirip müziğin toplumsal boyutuna pencere açmış. Şiddete ve ırksal ayrımcılığa karşı çıkan Martin Luther de müziğin yönlendirme gücüne gönderme yapıp ‘Müzik dünyaya hükmeder’ sözüyle koymuş noktayı.
Velhasıl; kayıtlı tarihten öncesine dayandığı için kökeni tam bilinmeyen… İlkel insanın içgüdüsel yansıması ve doğa seslerini taklit amacıyla ortaya çıktığı varsayılan müzik, her kültür ve dinde çeşitlilik göstererek yer almış insan yaşamında. Hal böyleyken yeryüzünde ‘Birlik ve Sevgi’ sağlamaya gücü yetebilmiş mi müziğin? İşte orası meçhul. Zira menfaatlerin her şeyin üstünde tutulduğu, çeşidi belirsiz sahtekarlıkların sergilendiği, yalancılık ve ikiyüzlülüğün alabildiğine normalleştirildiği dünya gerçeğinde kötülükleri müzikle alt edip birlik ve sevgiyi sağlamak neredeyse imkansız.
Öte yandan müzikle uyarıcı olmaya ve insanları bilinçlendirerek birleştirmeye çalışanların varlığını da unutmamak lazım. Nasıl ki, ‘Zihnimizi sadece kendimiz özgür bırakabiliriz’ diyerek insanlara kendi güçlerini hatırlatmaya çalışan… ‘Kavgadan vazgeçmeyin, haklarınız için ayağa kalkın’ sözüyle toplumsal bilinçlendirmeyi hedefleyen… Ve Reinaldo Marcus Green työnetmenliğindeki biyografik müzikal drama ‘Bob Marley: One Love’ filmiyle gündeme gelen efsanevi Reggae müzisyeni Bob Marley de bunlardan biri.
POLİTİK VE SOSYAL MESAJLARLA EFSANELEŞEN MÜZİSYEN
Tüm zamanların en etkili Reggae müzisyeni olarak görülen Bob Marley’in müziğini, mesajlarını ve şarkılarını toplumsal eğitim-yönlendirme aracı olarak görüşünü ölümsüzleştirmek amacıyla yola çıktığını hissettiren ‘Bob Marley: One Love’ filmi için ilk sözüm, bizdeki benzeri işlerden çok daha avantajlı olduğu yönünde. Zira ‘aile’ handikabını bizzat Marley Ailesinin ortak prodüksiyon ve yapımcılığıyla aşan film, gerek çekimleri gerek mekanı gerekse aile desteğiyle yaratılan içeriğiyle alabildiğine gerçekçi bir iş!
Afrika’nın özgürlüğü ve bilinçlenmesi için müziğin çağrı gücünü kullanan Bob Marley’i, 36 yaşında hayata veda etmesine karşın, ardında oldukça güçlü bir iz bırakmayı başarmış kimliğiyle karşımıza getiren yapım, aşk ve sevgi üzerine şarkılar söylerken aynı zamanda konserleriyle Jamaika’daki barışı ve halkın kenetlenmesini de sağlamaya çalışan bir müzisyen tablosu çizmekte.
Marley’in karısı Rita ile olan aşkını, birlikte sahne alışlarını, şefkat dolu aile hayatlarını yansıtmayı ihmal etmeyen biyografik yapımda Jamaika’ya özgü bir müzik türü olan Reggae felsefesinin ve bu müziğe kaynaklık eden Rasta inancının derinliklerine dalan ‘Bob Marley: One Love’ filminin bir diğer özelliği, parçalarıyla sosyal değişime ilham kaynağı olmayı sürdüren efsane ismin ikonik varlığı üzerinden Afrika başta olmak üzere dünyanın her yerindeki insanların yönetenleri sorgulamaya davet etme mantığı gütmesi… Ki, Rastafaran dininin unsurlarından olan Rasta saç stilinin moda olarak kullanılmasına karşı çıkan Marley’in hayatından kesitler veren film, bu süreçte gayet başarılı bir yol izlemekte. Bir yandan Marley’i geçmişiyle hesaplaşma içine sokarken bir yandan da tarihinde sömürge olmanın yükünü taşıyan ülkesinde özgürlük rüzgarları estirme çabasını öne çıkartmakta. Nitekim filmdeki basın toplantısı, Marley’in demokratik hak savunuculuğunu siyaset üstü bir dille ve müziğiyle kitlelere yaymaya çalışmasını hissettirmek adına önemli bir detay.
Dahası… Marley’in içine çok şey sığdırdığı kısa hayatında karşısına çıkan zorluklarla, suikast girişimine varan engellemelerle mücadelesinin gerçekçi biçimde aktarılırken bunun Marley’in sesinden parçalar kullanılarak yapılması… Ve böylese seyirciye onun mesajcı ruhuyla daha iyi özdeşleşme fırsatı sağlanması da filmin kayda değer yönlerinden.
SONUÇTA; ‘Reggae bir halk müziğidir. İnsanları biraraya getirir’ diyerek varlık amacını büyük ölçüde ortaya koyan ‘Bob Marley: One Love’ filmi sözleriyle ilham verip fikirleri harekete geçiren Bob Marley’in aktivist ruhunu ve mesajcı müziğini ölümsüzleştirmeye… Gelecek nesillere aktarmaya yönelik bir çalışma.
‘Özel bir şey yapma’ isteğiyle müziğini yaratıp onun gücüyle birlik ve sevgiyi sağlamaya çalışan… ‘Sorunlu dünyayı düzeltme arzusu’nu Jamaika sınırlarının dışına taşırdığı müziğiyle kitlelerin zihnine işleyen Bob Marley, müziğiyle dünyayı değiştirmeyi başarabilmiş mi derseniz… Dünyanın günümüzdeki hali ortada.
Bu bağlamda son söz Pablo Neruda’dan gelsin… ‘Ağır ağır ölürler; okumayanlar, müzik dinlemeyenler, vicdanlarında hoşgörüyü barındırmayanlar’.
Anibal GÜLEROĞLU